İçinde yaşadığımız dünya, geçmişe kıyasla her geçen gün bambaşka bir hâl almaktadır. Yeni dünya düzeniyle birlikte pek çok şey boyut değiştirerek hayatımızı kökten şekillendirmeye başlamıştır. Özellikle insanların bilgi edinme kaynaklarında büyük değişiklikler meydana gelmiştir. Ortaçağda yaşayan bir insanın temel bilgi edinme kaynağı kitap iken, günümüz insanın bilgi edinme kaynakları başta medya olmak üzere pek çok elektronik kaynaktır. Özellikle medya, bilgi obezliğini körükleyen araçların başında gelmektedir.
Medya, insanları yönlendirmek için birçok araç kullanır. En etkili araçlarından propaganda ve ikna unsurlarını kullanarak insanları etkilemekte; yanlı-yansız, iyi-kötü, doğru-yanlış birçok bilgi sunmaktadır. İnsanlar genellikle medyanın kaynağı ve işlevleri hakkında bilgi sahibi değildirler. Bu sebeple çoğu insan, medyanın ve diğer kaynakların sunduğu bilgileri olduğu gibi almakta herhangi bir düşünme süzgecinden geçirmemektedir. Bu durumun doğal bir sonucu olarak insanlar kendilerini bilgi kirliliği içerisinde bulmaktadırlar. Ancak bu durumun oluşmasında medyanın etkisinden daha çok insanların payının olduğu söylenebilir.
Medyanın kendine özgü bir dili vardır. Mesajını insanlara ulaştırırken kendi enstrümanlarını kullanır. İletişim sürecinde medya verici, insanlar ise alıcı konumunda bulunur. Medya ne sunarsa sunsun, insanlar kabul etmedikten sonra mesaj etkisiz kalır; ancak insanlar kabul ederse etkili bir araca dönüşür. Aslında insanın konumunu ve akıbetini medya değil, kendi iradesi ve fiilleri belirlemektedir. İnsanlar, iradelerini kullanıp medyanın yönlendirmesine nesne olmak istemiyorlarsa seçici davranmalıdırlar. Sunulan her bilgiyi çeşitli beceriler kullanarak ayrıştırmak ve değerlendirmek zorundadır. Bu becerilerden birisi de eleştirel dinlemedir.
Eleştirel dinleme sadece medya mesajları için değil, günlük hayatta da ihtiyaç duyulan bir beceridir. Günümüzde özellikle birçok insan (konuşmacı) diğer insanları (dinleyicileri) etkilemek için yoğun çaba harcamaktadır. Özellikle insanları tüketime ikna etmek için yoğun propagandalar yürütülmektedir.
Eleştirel Dinleme Nedir?
Eleştirel dinleme, insanların sorgulayarak dinlemesini sağlayan bir dinleme türüdür. Barındırdığı eleştirel ifadesi, dinlemenin boyutunu artıran ve içeriğini zenginleştiren bir kavramdır. Günümüzde her yerde karşımıza çıkan reklamlar, sayısız yerli ve yabancı filmler, haberler, söylemler, duyurular, konferanslar ve farklı birçok durum eleştirel dinlemeyi gerekli kılmaktadır. Shaik (2009), Kline (1996) özellikle demokratik toplumlarda yaşayan bireyler için eleştirel dinlemenin ihtiyaç duyulan önemli bir beceri olduğunu belirtmektedir.
Eleştirel dinleme, nesnel bir şekilde değerlendirerek gerçekleştirilen dinleme türüdür. Literatürde eleştirel dinlemeye yönelik farklı tanımlar bulunmaktadır. “Eleştirel dinlemenin kısa tanımı, dinlediğimiz şeyin doğru olup olmadığını belirlemektir” (Arı, 2010, s. 185).
Eleştirel Dinleme Ne Değildir?
“Eleştirel” kelimesi, olumsuz bir çağrışım yapabilir (Nosich, 2012; Duker, 1962). Bu çağrışımın Türkiye örnekleminde oluşmasında, televizyondaki tartışma programlarının etkisi büyüktür. Bu programlarda, eleştiri adı altında taraflar birbirine pervasızca saldırır, düşüncesini ifade etmekten ziyade kabul ettirmeye çalışır, baskın taraf olmak için taraflar mücadele eder, karşıt görüşlere sahip tartışmacılar birbirine girer ve daha birçok olumsuz durum cereyan eder.
Eleştirel dinleme, olumsuz bir dinleme türü değildir. Aksine burada yer alan eleştirel kelimesi, dinlemeyi etkili ve olumlu bir sürece dönüştüren prensiptir. Dinlemeyi bilinçli hâle getiren bir stratejidir.
Eleştirel dinleme, konuşmacının açıklarını tespit etmek değildir. Bu açık noktalardan ona saldırmak hiç değildir. Konuşmacının eksikliklerini saptamak için yapılan dinleme de değildir. Aksine eleştirel dinleme, konuşmacının söylediklerini çözümlemek ve değerlendirmek üzere yapılan dinleme türüdür.
Eleştirel dinleme, konuşmacının duygularını dikkate almamak değildir. Konuşmacının düşünceleri ve duyguları birlikte anlam kazanır. Düşüncelerin insanlara tesir etmesinde duyguların rolü büyüktür. Eleştirel dinleme için düşünceler kadar duyguların da dikkate alınması gerekir. Ancak duygulara olduğundan fazla rol biçmek veya duyguların tesirinde kalmak eleştirel dinlemeyi engelleyebilir. Nosich’e (2012) göre, “yapılacak mantıklı şey ne duygulardan gelen verileri yok saymak ne de onları çok fazla önemsemektir” (s. 17).
Dr. Gürkan MORALI
Yararlanılan Kaynaklar
Arı, G. (2010). “Dinleme/İzleme Öğretimi”. (Ed.: C. Yıldız). Yeni Öğretim Programına Göre Kuramdan Uygulamaya Türkçe Öğretimi (3. Baskı). Ankara: PegemA Yayıncılık, s. 179-202.
Duker, S. (1962). Basics in critical listening. The English Journal,51(8), 565-567.
Kline, J. A. (1996). Listening Effectively. Alabama: Air University Press.
Nosich, G. M. (2012). Eleştirel düşünme ve disiplinlerarası eleştirel düşünme rehberi (Çev. B. Aybek). Ankara: Anı Yayıncılık.
Shaik, N. (2009). An investigation of listening as a learning outcome of the literacy programme in grade one. Unpublished master thesis. University of South Africa
Commentaires