İnsanlığın ilkel dönemi geride bırakıp uygar topluluklar hâline dönüşerek yaşamlarını şekillendirmeye başladığı zaman diliminden itibaren, toplulukların ihtiyaçları farklılaşmaya başlamıştır. Ortaya çıkan yeni gereksinimlerden bir tanesi de eğitilme ihtiyacıdır; insanlar toplulukların birtakım öğretilerle eğitilmesine ihtiyaç duymuştur. Öyle olacak ki bu ihtiyaç öğrenen ve öğreten kavramlarının gün yüzüne çıkmasına neden olmuştur. Süregelen yıllarda öğrenene öğrenci, öğretene de öğretmen tanımlarının yapıldığını tahmin edebilirsiniz. Topluma mal olmuş önemli insanların öğretmenlik mesleği ile ilgili yüzlerce yıl öncesinden günümüze kadar ulaşmış ve topluma miras bırakılan özlü sözleri mevcut. Bu özlü sözleri rehber edinerek mesleğini icra eden değerli öğretmenlerimiz var. Ancak öğretmenliğin dinamizmi yüksek ve yenilenme kavramları ile iç içe olduğu düşünüldüğünde bu özlü sözlerin geçerliliği üzerine yeniden düşünmenizi istiyorum. Örneğin öğretmenlik kutsaldır, öğretmenler kandil gibidir çevresini aydınlatırken kendisini tüketir. Bu iki sözden en az birini mutlaka duymuşsunuzdur. Peki gerçekten de etrafını aydınlatması için kandil gibi tükenen öğretmen arayışında mıyız? Öğretmen kandil gibi tükenmeli mi? Ya da öğretmenlik kutsaldır derken bu sözü sadece sıfata mı atfediyoruz.
Öğretmenlerin rol model olması gerekliliği düşünüldüğünde eğitimcilerin giyim kuşam, temizlik, diksiyon, bakış açısı, öz denetim, iletişim ve pedagoji başlıklarında yetkin olması gerekir. Yetkinlik alanlarında da öğrencilerini etkileyebilme ve davranışlarını şekillendirebilme becerisini konuşturması gerekir. Size soruyorum ışık saçmak uğruna kendisini tüketen bir kandil mi istersiniz yoksa kendini yenileyerek her daim ışık saçan bir güneş mi? Cevabınızı duyar gibiyim.
Nesilleri emanet ettiğimiz öğretmenlerin her daim ışık saçması gerekir. Elbette öğretmenlik meslekler içerisinde kolay olarak nitelendirilmeyecek bir iştir (hakkıyla yapıldığında). Ancak bu işin en önemli parçasının yarının emanetçileri çocuklarımız olduğu düşünüldüğünde öğretmenin diri ve yenilenen güçlü bir karakter olması gerekir.
Dolayısıyla;
Kandil gibi tükenen öğretmen OUT
Yenilenebilir ışık kaynağı güneş öğretmen IN.
Diğer özlü sözümüzü inceleyelim. Öğretmenlik kutsaldır. Bu söze kesinlikle katılmakla birlikte ilgili sözün zihinlerde daha belirgin bir anlam ifade etmesini istiyorum.
Öğretmen, öğrenene öğreten olduğu için hürmete tabidir.
Hiçbir öğretmen, işinin gerekliliklerini yerine getirmeden bu sözün arkasında saklanmamalıdır, bu gerekliliği yerine getirmeyen de bu özlü söze tabi değildir bunu belirtmek gerekir.
Kutsal olan, Anadolu’nun ücra bir köşesinde imkansızlıklar içerisinde okula gelen bir çocuğa mesleğini memurluktan ibaret görmeyen bir öğretmenin fayda sağlamak adına çırpınmasıdır.
Özellikle öğretmenler gününde sosyal mecralarda yeniden vitrine çıkarılan ve 21. yüzyılda yeniden düşünülmesi ve değerlendirilmesi gereken bu özlü sözleri değerlendirdiğim bu yazı vesilesiyle tüm eğitim gönüllülerinin yaklaşmakta olan öğretmenler gününü içten dileklerimle kutluyorum.
Tolga YAZICI
Eğitim Uzmanı/Eğitimci Yazar
Comments