Okuyunca Şafak Söker, okumanın ehemmiyetine ve hazzına inanan bir kitapseverin okuma serüvenine refakat etmeyi sürdürüyor. 3. bölümüne John Agard'ın Kitap isimli kitabını konuk ediyor.
Bu kitapta söz, asırlardır insanların envaitürlü öykülerine ev sahipliği yapan kitaba bırakılmış. Konuşmasına "Benim adım kitap ve size hayatımın öyküsünü anlatacağım..." diyerek başlangıç yapmış. Kil tabletler, alfabenin icadı, parşömenler, papirüsler, ışıltılı el yazmaları, kütüphaneler ve bunlara benzer konular hakkında konuşmuş. Geçmişten günümüze gelen hayat öyküsünü espritüel bir üslupla anlatmış. Kitaba panoramik bir bakış atmak isterseniz içindekiler bölümü şu şekilde:
Avuçlarımızın arasına bir kitap alarak onu incelemek, onun tarihçesini düşünmek-düşlemek farklı bir his ve deneyim yaşatır. Kitabın bugüne gelene değin başına gelenler, hem dışına hem içine verilen sayısız emek... Bunlar hakikaten düşündürücü, hayal kurdurucu ve saygıdeğer. Yazar bu konular etrafında kitabı şekillendirmiş. Ama sınırlandırmamış. Evet, kitabı ve tarihçesini düşünmek-düşlemek için geniş bir alanımız mevcut. Özellikle bu alan ve üslubu ile okuruna keyif veren bir kitap. Kullanılan resimler renklendirilmiş olsaydı verdiği keyif artardı. Kitapta ünlü kişilerin sözlerine de yer verilmiş. Bu sözler arasında İbrahim Müteferrika'nın sözünün de yer aldığını görmek beni mutlu etti. Kitabın okul çağı çocukları (7-13+) kategorisinde yer aldığını ve çok detaylı olmadığını ifade etmeliyim. Bir varlık olan kitabı tanımak uçsuz bucaksız bir yol... Şu sözlerinden onun ne kadar müteşekkir olduğunu anlamak mümkün:
Sümerliler "bellek evi", Mısırlılar "ruhun iyileşme yeri", Antik Yunanlılar "ruhun ecza dolabı", Tibetliler "mücevher okyanusu" olarak nitelendirmiş kütüphaneyi. Siz kütüphaneyi nasıl nitelersiniz ve kitapları?
Süleyman AKSOY
Yararlanılan Kaynak:
Agard, J. (2018). Kitap. (Çev., B. O. Doğan) İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.