top of page

Yerdeki Yıldızlar - Her Çocuk Özeldir

Güncelleme tarihi: 19 Şub 2020

“Keşfet kendini, öğren kim olduğunu.

Sen güneşsin, ışık saç.

Sen nehirsin bilmiyor musun?

Nehir gibi ak, yükseklere uç.

Mutluluğu bulduğun yerde gayeni de bulacaksın.”

Bir Aamir Khan klasiği olan “Yerdeki Yıldızlar - Her Çocuk Özeldir” filmi özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara verilen eğitim ile ne noktalara gelinebileceğini anlatan, en güzel filmlerden biridir. Filmin başrollerinde resim öğretmeni olan Ram Shankar Nikumbh ( Aamir Khan ) ve öğrencisi Ishaan Awasthi (Darsheel Safary) yer alır. Ishaan, disleksi rahatsızlığından dolayı öğrenme güçlüğü yaşar. Öğrenme güçlüğü ise “dinleme, düşünme, konuşma, okuma, yazma, heceleme ve matematik işlemleri yapmada yeteneği etkileyen; konuşmanın, okuma ve yazmanın yapılamaması ya da anlaşılamaması ile ilgili psikolojik süreçlerden bir ya da birkaçındaki bozukluk” (Sucuoğlu ve Kargın, 2006, s. 83) olarak tanımlanmaktadır.


Ishaan 3.sınıfta olmasına rağmen yazıları okuyamaz ve “Harfler dans ediyor.” der. Özel eğitime ihtiyaç duyan Ishaan’ın ailesi ve öğretmenleri yaşadığı bu durumu fark edemez. Derslerinde zorluk yaşasa da hayal dünyasını resme aktarmakta oldukça başarılıdır, resim duygularını özgürce ifade edebildiği en güzel alanıdır. Ne var ki içinde yaşadığımız toplumdan da biliriz ki güzel resim yapmak, müzikle ilgilenmek kısaca sanatçı olmak; mühendis, doktor ve yönetici olmanın yanında daha az değerlidir. Filmde Ishaan’ın ailesi de oğullarının olağanüstü resim yapma yeteneğini önemsemezler. Onlara göre Ishaan’da tıpkı abisi gibi başarılı olmak zorundadır. Okul yönetimi ve öğretmenlerinden gelen sürekli şikâyetler üzerine babası “adam olması” için yatılı okula gönderir. Ancak orada da her gün bir önceki günden daha kötüye gider durum. Okullarda uyum sağlayamasa bile hayatın akışıyla uyum içinde olan Ishaan zamanla bu uyumu da kaybeder, halüsinasyon görmeye başlar ve tamamen içine kapanır.

Ishaan her şeyden vazgeçtiği anda mesleğine âşık bir öğretmen olan Ram Shankar ile yolu kesişir ve bu onun için dönüm noktası olur. Ram Shankar, yatılı okula resim dersi için gelen bir vekil öğretmendir. Sınıfa şarkıyla, dansla girmesi çocukların gelişim özelliklerine göre hareket ettiğini gösterir. Ram Shankar öğrencilerinden resim çizmelerini isterken beklenen soru gelir:


“Öğrenci: Neyin resmini çizeceğiz öğretmenim, tahtaya hiçbir şey çizmediniz?


Öğretmen: Bana kalırsa bu tahta senin güzel hayal gücün için fazla küçük. Gözlerini kapat ve aklında ne varsa alıp onu kâğıdın üzerine yapıştır. Eğlenin. Bu sınıfta hepimiz özgürüz, unutmayın! ”


Ram Shankar’ın özel eğitimli çocuklarla çalışmasından ve kendisinin de disleksi olmasından dolayı Ishaan’ı fark etmesi uzun sürmez. Disleksi rahatsızlığını da yine ilk o anlar ve Ishaan hakkında veri toplayarak onunla özel olarak ilgilenir. Ishaan’ın özgüvenini kazanması için sınıfta dünyanın seyrini değiştiren insanları Albert Einstein’ı Leonardo da Vinci’yi, Thomas Alva Edison’u Pablo Picasso’yu, Walt Disney’i, Neil Diamond’u, Agatha Chiristie’ni anlatır. Onların da çocukken okuma yazmada zorluk yaşadığını sonra kendisinin de okuyup yazamadığını ve babasından sürekli azar işittiğini Ishaan’la paylaşarak ona yalnız olmadığını hissettirir. Ve resim yarışması düzenleyerek kalbini en çok kırılan yerden iyileştirir.

Film “Yerdeki Yıldızlar” adıyla ve öğretmenin Ishaan’ın hayatında fark yaratmasıyla belki de “Deniz Yıldızı” öyküsüne gönderme yapmıştır. Öyküye göre:

“Bir adam okyanus sahilinde yürüyüş yaparken, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlar. Biraz daha yaklaşınca bu kişinin, sahile vurmuş deniz yıldızlarını denize attığını fark eder ve

–  “Niçin bu deniz yıldızlarını denize atıyorsun?” diye sorar.

Topladıklarını hızla denize atmaya devam eden kişi, “Yaşamaları İçin” yanıtını verince, adam şaşkınlıkla:

–  “İyi ama burada binlerce deniz yıldızı var. Hepsini atmana imkân yok. Senin bunları denize atman neyi değiştirecek ki?” der.

Yerden bir deniz yıldızı daha alıp denize atan kişi,

– “Bak onun için çok şey değişti.” karşılığını verir.”

Her çocuk farklıdır, hepsinin kendi öğrenme hızı ve ayrı bir yeteneği vardır. “İnsanlar farklı hızlarda öğrenir. Bazıları, sezgi patlamalarıyla hızlı bir biçimde öğrenir; bazılarıysa konuyu yavaş yavaş, uğraşa uğraşa kavrar. Hızlı demek her zaman daha zeki demek değildir, yavaş demek de kesinlikle daha aptal anlamına gelmez.” (Khan, 2018, s. 25)


Bireysel farklılıkların önemine vurgu yapan film ayrıca öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerin farkında olup onlara göre eğitim verilirse başarının kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır. Peki ya günümüzde kendilerini keşfetmesi için öğrencilerini özgür bırakan, her birine sevgi ve önem veren, ne olursa olsun yanınızdayım diyen bir öğretmenle karşılaşma şansına sahip olamayan ve tıpkı Ishaan gibi başarısızlıkla yaftalanan diğer çocuklar?


Fatma KÖSE



Kaynaklar

Sucuoğlu, B., & Kargın, T. (2006). İlköğretimde kaynaştırma uygulamaları. İstanbul: Morpa Kültür Yayınları.

Khan, S. (2018). Dünya okulu. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.

7.267 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

EĞİTİMLİK

eğitimi düşünen blog

bottom of page