top of page

İnsanoğlu [René Magritte]

Güncelleme tarihi: 11 May 2023

Belçikalı Ressam Magritte, insanı düşsel yolculuklara davet eden sürrealist bir sanatçıdır. Hepimizin bildiği, sıradan nesnelere bambaşka anlamlar yüklemekte son derece ustadır. Bu yüzden eserlerini anlamlandırabilmek adına gerçeküstü bir bakış açısına ihtiyacımız var. Gerçeklik algımızı hedef alan sanatçı, var olan bilindik bir nesneyi bağlamı dışında konumlandırarak takipçilerini gerçek ile gerçeküstü arasında girift bir düşüne sürükler.


Ressam Magritte'nin pek çok eseri bulunuyor. Bu eserlerinden birisi de "İnsanoğlu"dur. 116 x 89 cm. ölçülerindeki yağlı boya tablo, ressam tarafından 1964 yılında yapılan otoportre bir eserdir. Bu eser, sürrealistler tarafından bir başyapıt olarak kabul edilir. Eser şu an itibariyle özel bir koleksiyonda yer alıyor. Tablo dünyada daha çok İngilizce "The Son of Man" ismiyle tanınmakla birlikte Fransızcada "Le fils de l'homme" ismiyle karşımıza çıkar. Eserin isminin insanoğlu olması tabloya mistik bir hava katıyor. Çünkü Hristiyanlar, genellikle insanı tarif etmekten ziyade Hazreti İsa'nın kendisi için "insanoğlu" ifadesini kullanırlar.

Eserin arka planını alçak bir duvar, sakin mavi bir deniz (veya nehir) ve bulutlu gökyüzü oluşturur. Bu arka plan, oldukça sade ve soluktur. Bu yüzden insanın dikkatini, duvarın önünde dikilerek duran adama vermesini kolaylaştırır. Arkada yer alan mavi deniz veya nehir, ressamın nehre atlayarak intihar eden annesinin acı hatırasının sembolik bir yansıması olabilir. Merkezde de arka planda olduğu gibi oldukça basit ama çarpıcı bir kompozisyon yer alır. Bir adam ayakta dikiliyor ve sanki tam bize doğru bakıyor. Sanırım ressam bizleri kendisiyle yüzleştirmek istiyor. Bir anlamda siz bana baktıkça ben de var oluyorum diyor. Ancak burada ressam bir sınırı açıkça vurgulamak istiyor: Havada asılı duran ve adamın yüzünün bir bölümünü kaplayan yeşil elma. Elmanın havada asılı olması, ressamın fizik kurallarına meydan okumasıdır. Bir nesne olarak elmayı konumlandırışıyla gerçekliği alt üst ediyor. Yeşil elma, sanatçı ile sanat severler arasında sembolik bir sınıra dönüşüyor ve dahası tabloyu gizemli hâle dönüştürüyor. Adamın elmanın arkasından gözünün ve kaşının bir bölümünün görünmesi ise sanatçının bizlere bir açık kapı bıraktığını düşündürüyor. Ayrıca sanatçının hem bu çalışmasında hem diğer resimlerinde yer verdiği yeşil elma, popüler kültürde resmen bir ikona dönüşmüş durumda. Yeşil elma aklı ve düşünmeyi temsil eder. Sanatçının elma tercihi ise mistik ve mitolojik bir göndermeye işarettir. Elma ile insanoğlunun köklerine gönderme yapar. Ancak kırmızı bir elmayla ademoğlunun aşkına ve kalbine değil, yeşil bir elmayla aklına ve düşünmesine işaret ederek...


Adamın üzerinde koyu renkli gri klasik bir takım elbise ve melon bir şapka var. Takım elbise resmiyeti yansıtmakla birlikte resme soluk gri renginden dolayı boğucu bir hava da katmış durumda. Ressam bu boğuculuğu kırmızı kravat kullanarak aşmış ve kendi özgünlüğünü ortaya koymuştur. Ayrıca takım elbiseyi tamamlayan melon şapka da centilmenler tarafından döneminin çok kullanılan aksesuarlarındandır. Örneğin melon şapka Mustafa Kemal Atatürk, Winston Churchill ve Charlie Chaplin tarafından da sıklıkla tercih edilirdi. Magritte'nin şapka tercihinin annesine yaptığı bir gönderme de olabileceğini söyleyen uzmanlar mevcuttur. Çünkü annesi kadın şapkacılığı yapmıştı. Aslında cekette ve şapkada soluk gri tonların seçilmesi yatay ve dikey boyutta hem elmanın hem de kravatın algılanması için kontrast oluşturuyor. Bu takımın ceketinin üstten ilk iki düğmesi iliklenmiş ancak görünürdeki diğer düğme iliklenmemiştir. Gömlek rengi olarak beyaz tercih edilmiş ve düz kırmızı bir kravat kullanılmıştır. Bu bölümde dikkat çeken şey ceketin sol kolunun tersten resmedilmesidir. Bu vurguyu adamın dirsek izi açıkça yansıtır. Ayrıca sol elin sağa göre görece karanlıkta kalması da dikkat çekicidir. Bu durumu ressamın resim yapma yeteneğini kaybetme korkusu olarak yorumlayanlar mevcuttur. Adamın ceketinin boyunun nereye kadar uzandığı ise belirsizdir, belki de sonsuzluk hissinin pekiştirilmesi için bu şekilde resmedilmiştir.


İnsanoğlu hâlâ gizemini bizlerin zihninde saklayan bir tablodur. Her düşüncenizde yeni bir anlama bürünmesi de belki bu yüzdendir. Sanırım "insanoğlu" hem bu tabloda hem de gerçekte her an yeni bir anlama gebe... Belki de Magritte'nin istediği de budur: İnsan deyip insanı sıradanlaştırmamak aksine insanı yeniden, tekrar tekrar düşünmek...


Gürkan MORALI


Araştırma Kaynakları


1.068 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

EĞİTİMLİK

eğitimi düşünen blog

bottom of page