Medeniyet Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Lütfi Sunar tarafından 2015 yılında “Türkiye’de Çalışma Yaşamı ve Mesleklerin İtibar” konusunda 32 ilden seçilen örneklem grubu üzerinde bir çalışma yapılmıştı. Araştırmada ilk önce, iyi bir işte aranan özellikler belirlenmeye çalışılmış, buna göre iyi bir iş için iyi bir ücret, iş garantisi, iş güvenliği, az stres, uygun çalışma saatleri, toplumdaki saygınlık, başarı hissi, yeni beceriler kazandırma gibi özellikler tercih durumuna göre sıralanmıştı. İyi bir iş denilince “iyi bir ücret” en çok tercih edilen olmuştu.
İkinci kısımda "Mesleki İtibar" sıralaması yapılmış; en itibarlı meslek, %88’le tıp doktorluğu olurken; 2. sırada üniversite profesörü; 3. sırada hâkim ve 4. sırada öğretmenlik mesleği yer almıştı. Sonrasında diş hekimi, general, vali, yüzbaşı, büyükelçi, mimar, eczacı vs. diye mesleklerin toplumsal itibar sırası belirlenmişti. Yine aynı dönemlerde, uluslararası 60 ülkede, 61bin kişiyle yapılan mesleki güvenilirlik çalışmasında; en güvenilir meslekler anketi sonucunda öğretmenlik mesleği, uluslararası boyutta da %86 güvenilirlik göstergesiyle birinci sırada yer almıştı (Bu araştırmada politikacılar %17 ile en az güvenilir grup olmuştu).
Benzer araştırmalarda sonuç hep aynıdır. Yani öğretmenlik bir meslek olarak hangi çalışma yapılırsa yapılsın, toplumda itibarı yüksek ve güvenilir bir meslektir. Mesleki tercih sıralaması yapılırken ücret ön plana çıksa da itibar ve güvenilirlik sıralamasında ücretin ön plana çıkmadığı da bir gerçektir. Yani mesleğin maddi geliri ile itibarı arasında öğretmenlik mesleği için doğrudan bir ilişki yoktur.
Kavram olarak bakıldığında itibar, saygınlıktan gelir. Güvenilir ve değerli olma durumudur. Mesleki itibar da yine saygı duyulan, değer gören ve en çok da güven duyulan anlamındadır. Güven ve itibar kavramları bir meslekte iç içedir.
Son dönemlerde “itibarsızlaştırma” kavramı çok gündemde… Mesleği itibarsızlaştırma.. Bu mümkün müdür diye düşünmek gerekir. Birileri bir mesleğin itibarını düşürebilir mi yad a itibarsızlaştırabilir mi? Doğrudan olmasa da dolaylı yollarla kısmi zararlar verilse bile, bir mesleğin itibarının düşürülmesi dışarıdan çok, mesleğin içinde çalışanlarla olacak bir şeydir. Yani meslek çalışanları belli bir itibarı sağlamış ve onun korunumu için de gerekli hassasiyeti gösterdiklerinde, dışarıdan gelecek saldırıların mesleği itibarsızlaştırma amacına ulaşacağını düşünmüyorum. Çünkü itibar, meslekten önce kişiye yöneliktir. Kişinin davranışlarına, karakterine ve insani vasıflarına karşı geliştirilen düşünsel bir tutumdur. Yani kişinin çevresine yaydığı algılar ve kanaatler toplamıdır.
İtibar elde etmiş bireylerin oluşturduğu grup ya da yaptıkları iş, itibarlı mesleği oluşturur. Yapılan işle ilgili o işin gereklerine uygun tutum ve davranışlar sergilendiğinde, o vasfa uygun olunduğunda, toplumda itibar görür ve itibarlı bir meslek olur. Kişiler, itibarı davranışlarıyla kazanarak elde ederler. Bu nedenle itibar verilmez, emek verilerek alınır.
Öğretmenlik mesleği, özünde fazlasıyla itibarlı bir meslektir zaten. Bize itibar edin, itibar gösterin veya itibarımızı zedelemeyin gibi medyatik yorumları, bu kavramının içeriğine ters buluyorum. Önemli olan öğretmenlerin, mesleğin değerini düşürmeyecek davranışlarıdır. Tess Gerritsen deyişiyle “İtibar kırılgan bir şeydir; bir ince çatlak onu paramparça eder”, bu yüzden onu korumak önemlidir. Öğretmenler gerekli hassasiyeti gösterdiklerinde hiçbir kişi ya da kurum bu mesleğin toplumsal itibarını zedeleyemez. Öğretmenlerin sağlam bir karakter yapısıyla, etik bir duruş içinde görevlerini sürdürmeleri, mesleki itibarlarını korumak için yeterlidir.
Nermin ELMAS
Comments