Bir senenin ilkbaharını daha geride bıraktım. Onunla yeşermiş ruhumun canlılığını bu yaz günlerinde de koruyabilmenin mümkün olduğunu sonradan gördüm. O coşku ve heyecanın devamı serin gölgeliklerde okunan çocuk kitaplarındaymış meğer. O kitapları didikleyerek çocukluğumdan, umuttan, neşeden ve hayatıma dair noksan kalmış noktalardan iz arıyorum. Son olarak ise Pezzettino’yu okudum.
Pezzettino, ne yolculuklara vesile oldun sen! Seni hem okurken hem de okuduktan sonra beni bir düşünüş yolculuğuna çıkardın. Dalışım, Gestalt Psikolojisi’ne ve hatta evrenin dışına değin yöneldi. Okumam bittikten sonra gözlerimi kapayıp asıl vazifemi yapmaya başladım: Düşündüm. Vazifemin tam yarısı olan düşünme, insanın evrendeki konumuna odaklandı. Esaslı düşüncelerim ardından bana bir videoyu -video altta- çağrıştırdı.
Pezzettino bana bir kez daha gösterdi ki evrende birçok şey iç içe (girift) bir şekildedir. Hepimiz ve neredeyse her şey parçalardan oluşmuştur. Bütünü oluşturan parçaların bütüne kattıkları üzerinde kesinlikle durulmalıdır, böylelikle o etkiyi kavrayıp aşama katedebiliriz. Yazar, insanın henüz çocuk yaşta bütün/parça ilişkisini kavramasının hayatta önemli bir koz olacağını düşünmüş olacak ki böylesi takdir edilesi bir iş meydana getirmiş.
Bu takdir edilesi işi meydana getiren kişi, Leo Lionni. Kendisi 1910’dan 1999’a değin ömür sürmüştür. Dünyada tanınırlığı bulunan bir tasarımcı, çizer ve grafik sanatçısıdır. Aynı zamanda Chicago Tribune’ün yalın öykünün ustası olarak nitelendirdiği usta bir yazardır. Kaleme aldığı onlarca çocuk kitabıyla birlikte çocuk edebiyatı sahasına damgasını vurmuştur. Birçok çocuğu ve yetişkini düşünceleriyle, düşleriyle etkilediği mutlaktır.
Doğada çocuk kitapları okuyup incelerken sesleniyorum size. Bu sıcak yaz günlerinde doğadan ve çocuk kitaplarından uzak kalmamalısınız. Keşke hem siz hem çocuklarınız o şahane kitaplarla haşır neşir olsanız! Söylemeden edemeyeceğim, büyük umutlarla yeşermiş doğayı bayağı sıkıntılarla sarartmaktan sakının. Çiçeklerinizin solmadığı, parçacıklarınıza ve bütününüze değer vermekten geri durmadığınız günler dilerim. Canlı ve cansız varlıklar, parçacıklar, bütünler iyi ki var, iyi ki varız!
Süleyman AKSOY