top of page
Yazarın fotoğrafıSüleyman Aksoy

Evdekal Etkinlikleri 1: Storm Boy İzlemek

Güncelleme tarihi: 25 Mar 2020

İnsanlık için oldukça zor bir dönem içerisindeyiz. Koronavirüs (COVID-19) neredeyse tüm dünyayı sarmış durumda. Sosyal medya #Evdekal etiketli pek çok gönderiyle dolu. Ben böylesine bir süreç yaşanıyorken Oğuz Atay’ın “Bazılarımız şiirlere, bazılarımız şarkılara, bazılarımız filmlere, bazılarımız kitaplara tutunuyor. Sanırım artık insan, tutunamıyor insana.” sözü üzerine düşündüm. Ardından bugünlerde neye tutunabileceğimi sorguladım. Bir karar aldım, bir süre filmlere tutunacaktım. Film araştırmalarına başladım ve Fırtına Çocuk’a denk geldim. Filmi seyrettikten sonra onun da aslında bir hayata tutunma çabasını irdelediğine kanaat getirdim. Fragmanı şu şekilde:

Filmin temelinde yaşlılık döneminde bulunan Michael’ın, kendisinin çocukluğunu anımsaması ve onu torunu Maddie’ye anlatması var. Michael çocukluğunda babasıyla birlikte ıssız bir sahil şeridinde yaşamaktadır. Michael’ın karşısına hayata tutunmaya çalışan üç pelikan çıkar. Michael onların hayatlarını kurtarır ve yaptıklarıyla onların üzerinde derin bir etki bırakır. Kimi zaman zor şartlar altında onları günde tamı tamına sekiz kez besler. Karakteristik özelliklerine göre onlara isim (Proud, Ponder ve Percival) verir. Onlarla beraber çeşitli oyunlar oynar. Âdeta onların ebeveyni olur. Onlara kendi başına beslenmeyi, kanat çırpmayı ve dolayısıyla uçmayı öğretir. Böyle geçen zamanla birlikte onların arasında kolektif bir bağ kurulur. Bu bağ her iki tarafı da daha güçlü kılar ve her iki taraf da hayata daha sıkı tutunur. Üç pelikanla birlikte yaşamanın çokça zorluğu olduğu süreçte babası, oğluna olan desteğini hiç eksiltmez. Fırtına Çocuk, böylelikle hakkını vererek yaşar çocukluğunu. Bu kolektif bağ ve hayata tutunma çabası benim gözümü doldurdu.

Michael ile Percival arasında kurulan bağ diğerlerine göre daha kuvvetlidir. Kolektif yaşantılar arttıkça bu bağ da güçlenir. Özellikle Percival’ın, Michael’in babasının hayatını kurtarması bu bağdaki en önemli etkenlerden biridir. Velhasıl ne Michael ne Percival birbirinden ayrılmak ister. Bu birliktelikle hareket ederler. Percival, gerektiğinde cesaretiyle avcılara karşı durmasını bilir. Bir pelikan olarak oldukça anlamlı bir yaşam sürer. Filmde onun üzerinden verilen mesajlara dikkat etmenizi öneririm.


Filmin vermek istediği asıl mesajı, metinler arası bir bakış açısıyla ifade edecek olursam Hubert Reeves’in “Doğayla savaş hâlindeyiz. Eğer kazanırsak kaybedeceğiz.” sözünü üstüne basa basa söylerim. Bu sebepten ötürü doğa ile bir an önce barış yapmamız gerektiğine inanıyorum. Doğanın karşısında değil, yanında olmamız gerekir. Tam da bu noktada filmde geçen “Bir pelikan öldürülürse bir fırtına çıkar.” sözünün alt metnini iyi okumanızı öneririm.

Bugünlerde bardağın dolu tarafından bakabilmek her ne kadar zor olsa da kış kendi soğukluğunu yeniden hissettiriyor olsa da Fırtına Çocuk, bence içinizi ısıtabilecek nahiflikte bir film. Filmden aldığım olumlu izlenim ve etki bana gerçekten iyi geldi. Bir çocuk ve üç pelikanın inanılmaz hikâyesini çoluk çocuk, torun tombalak, eş dost veya yalnız başınıza izleyebilirsiniz. Güzelliklerin nişan alınmaması dileğimle hepinize bolca sağlık dilerim!


Süleyman AKSOY


167 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


EĞİTİMLİK

eğitimi düşünen blog

bottom of page